Bal Gibi…
Bu yazımda, sizlerle oldukça farklı bir konuyu paylaşmak istiyorum. Çok muzdarip olduğum ve adeta hayatımı zehir eden bir mide probleminden, bal sayesinde kurtulunca, bal ile ilgili bir yazı yazmak boynuma borç oldu. Doktorları bir türlü inandıramadığım ve adeta yeniden doğduğum bu iş nasıl oldu derseniz, bal gibi oldu işte…
Çok önemli bir besin kaynağı olarak sofralarımızdan eksik etmememiz gereken balın, eski çağlardan beri, başta mide rahatsızlıkları olmak üzere bir çok sağlık problemi için şifa olduğu, balın adını duyan  herkes tarafından bilinmektedir. Bunun yanında bal, cildimiz için de çok önemli faydalar içermektedir. İçinde antioksidan ve meyve asitleri barındırdığı için de saçlarımız ve cildimiz için adeta sihirli bir iksir gibidir.  Balın sağlığımız için faydaları, saymakla bitmeyecek kadar çoktur.
Bu faydalar konusunda ileri sürülen bütün görüşler olumludur. Hiçbir karışım eklenmeden ve herhangi bir işleme tabi tutulmadan yüzümüze sürüldüğünde bile, cildimizi güzelleştirip  canlandırdığı gibi, saç diplerine yedirildiğinde saçları beslediği, parlak ve canlı olmasını sağladığı da uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Sütle karıştırılıp maske halinde cilde uygulandığı  takdirde, cildi  arındırdığı ve cilt yaralarının iyileşmesinde etkili olduğu bilinmektedir. Hatta doğru ve uzun süreli uygulamaların, kabuk değişimi şeklinde ifade edilebilecek  tarzda cildin tazelenmesini sağladığı bile, bazı uzmanlar tarafından iddia edilmektedir.
Balın faydaları, sadece saf olarak  ya da sütle karıştırılarak elde edilmemektedir. Bir çok  uzman tarafından farklı karışımlar önerilmekte ve  çok olumlu sonuçlar alınmaktadır. Bunlardan birinin en kolay tarifini yapalım isterseniz;
Bir tutam  civan  perçemi çiçeği, saf suda on dakika kadar kaynatılır. Sıkıldıktan sonra suyu süzülür. Elde edilen posa ezilerek,  bir çorba kaşığı saf zeytinyağı, yarım fincan limon suyu, çırpılmış bir yumurta sarısı ve  bir tatlı kaşığı bal ile karıştırılır. Civan perçemi çiçeğinin kaynatıldığı sudan bir fincan alınarak soğutulur ve bu karışıma eklenir. Sonra macun kıvamına gelinceye kadar yulaf unu ilave edilir. Maske halinde yüze uygulanır. Her defasında bir saat kalmak kaydı ile bir hafta tekrarlanır. Herhangi bir zararı ve yan etkisi  olmayan bu maske, yüzdeki çukur ve kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olur. 
Son olarak “balın, sağlığımız için önemini asla göz ardı etmemeliyiz. Kur’an-ı Kerim’de de  defalarca geçen ve ‘her derde deva’ olacak şifalar içerdiği ifade edilen balı, hem besin kaynağı olarak bolca tüketmeliyiz hem de yukarıda anlatılan faydalarından olabildiğince yararlanmalıyız. Allah’ın şifa deposu bu nimetini, hayatımızın bir parçası haline getirmeliyiz” diyerek sözümüzü  bağlayalım. Bal gibi günler hepinize…

Bir Atasözü...
Bedava sirke baldan tatlıdır...

Özlenen Beklenen...
Bitkisel tedavi ve alternatif tıp tedavisi yöntemlerinin, tıp fakültelerinde bilim dalı olduğu bir Türkiye...

Bir Şiir...
Bizim Memleket
İçinden tanırım ben o elleri
Onlar ki zahirde viran olurlar
Ardıçlı dağları çamlı belleri
Aşanlar şirine hayran olurlar
Dökülür köpüklü sular yarından
Baharlar yaratır kışın karından
İçenler sihirli pınarlarından
Şöyle bir silkinir ceylan olurlar
Orada yaşayan erlerin içi
Bir yaşta yoğurur derdi sevinci
Onlar ki sabansız tarlasız çiftçi
Davarsız kavalsız çoban olurlar
Başıboş kırlara salar tayını
Elinden düşürmez okla yayını
Ellere bırakır zafer payını
Memleket yolunda kurban olurlar...
             Faruk Nafiz Çamlıbel

Bir Fıkra...
Parti başkanı Temel, seçimlerde Cemal'i aday listesine koyunca, partililer itiraz etmiş;
“O çok nankör biridir.”
Parti başkanı şöyle cevap vermiş;
“Olsun daaa. Ha bu memlekette bir sürü nankör var. Cemal'de onlari temsil etsun...
Askerlik Anıları...
Birliğin denetlemesi vardı. Denetleme başkanı olan  komutan, tekmil aldıktan sonra, askerlere soru sormaya başladı. Heyecanını çok belli eden bir askere, kolay bir soru sorup onu rahatlatmak istedi;
“Söyle bakalım asker. Türkiye’nin başkenti neresidir?”
Asker, göründüğünden daha heyecanlıydı. Uzun uzun düşünüp, çok iyi bildiği cevabı hatırlayamayınca şöyle dedi;
“Komutanım. Tam dilimin ucunda ama hatırlayamıyorum. Eğer baş harfini söylerseniz…”
                                                                    K.Oğuz Asker Gülmez Güldürür Sayfa:13
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.