İnsanoğlu doğumundan itibaren ölümüne kadar ki yaşamında mutluluk, hüzün, sevinç, üzüntü, umut, çaresizlik, varlık, yokluk gibi kavramları farklı zaman aralıklarında birçok kez yaşamıştır. Şunu da çok iyi bilmektedir ki, yaşanılan hiçbir günün tekrarı yoktur. İyisiyle kötüsüyle yaşanmış ve bitmiştir. Geçen günler mutlaka yaşanacak günler için bir tecrübe ve ders niteliğinde olacaktır. O zaman hayat bir anlam ifade edecektir.

            Hayat denilen bu çizgi o kadar uzun görülmesine rağmen,çok hızlı akıp gitmektedir. Onun içinverimli kullanmak gerekir. Unutma ki, hayat yaptığınız tüm planları yarım bırakacak kadar kısadır. İnsanoğluhep bir şeylere bahane bulduğu gibi bu süreçte de kendine birçok engel ve set çekmeyi de ihmal etmez.Yani yapacaklarını hep erteler

            Ertelemek aslında kötü bir alışkanlıktır. Ya canın bir şey yapmak istemiyor, ya da çoğu zaman içinden gelmiyordur. Sürekli hale getirdiğimizde bizi tembelleştirir. Öyle ki bir şeyleri ertelemek, aslında elimize geçen fırsatları değerlendirmemektir. Diğer bir söylemle ertelediklerimiz başkalarına sunduğumuz fırsatlardır. Ertelemenin uzun vadede sırtımızdaki yükü hafifleteceğini düşünsek de, sonuçta gittikçe ağırlaştığını fark ederiz.

            Bugüne kadar çoğu kez sevmediğimiz, bizi mutsuz eden insanlarla mecburiyetten aynı ortamı paylaşma durumunda kalmışızdır. Sevgimizi ertelercesine, sevdiklerimizi ihmal etmişizdir.

            Zaman geçtikçe arkamıza dönüp baktığımızda, geçen onca seneye rağmen kaç şeyi gün gibi hatırlarız. Sonra keşkelerle bir ömür tükettiğimizi fark ederiz. Ama her şey geçmişte kalmıştır. Geriye dönmek ve düzeltmekimkânsızdır.

            Neleri erteliyoruz hayatta…

            Çocuklar küçük diye tatil planlarımızı erteliyoruz, günü gününe çalışmadığımız ertelediğimiz için sınav zamanı bunalıyoruz, bazen kariyer için çocuk yapmayı erteliyoruz…  Böylece bu liste uzar gider. Sonuç olarak yarın için birçok şeyi biriktirir dururuz.

            Etrafta sevilecek onca kişi varmışçasına erteleriz o güzel duyguyu.Sevgi ertelenir mi? Ertelenmemelidirancak sevgi sözcüklerini bazen pek kullanmayı beceremeyiz. Ama doğru değil, sevdiklerimize onu “sevdiğimizi” hiç bıkmadan usanmadan on kere, yüz kere, dilediğiniz kadar ama mutlaka söylememiz gerekir. Ellerinden tutarak, gözlerinin içine bakarak söylemeliyiz. Sevda yarına ertelenmeyecek kadar büyüktür.

            Sevin çocuklarınızı; sevgiyle büyüyen, değer verilen çocuklarımız öz güvenli büyüyeceklerdir. Her ortamda kendilerini rahatça ifade edebileceklerdir. Sevgi çiçekleri açacaktır her yanımızda bizleri mutlu eden.

            Gülmeyi ertelemeyelim. Hayata asık surat yerine olumlu bir yaklaşım sergileyelim. Hayatı dolu dolu yaşayalım, anı yaşayarak kullanalım zamanı iyisiyle kötüsüyle. Dost muhabbetinin sıcaklığını yaşayalım vereceği huzurda.                                                               

            Kaynağını bulamadığım güzel bir sözde belirtildiği gibi “Aslında erteleme bir aldatmacadır. Kirazların çiçeğe durması, dağdaki karların erimesi, havaların soğuması ertelenebilir mi? Asıl olan bugündür hayatta; dün ile yarın arasında asılı duran “bugün” yarının sırtına binmiş bir gün değil.”Ne kadar güzel ve anlamlı değil midir? Düne üzülerek, yarından endişe duyarak geçirdiğimiz onca “bugünü” heba etmedik mi?

            İnanın hayatı gününde ve huzur içinde yaşamak için, mecbur olduğunuz için sizi mutsuz eden kişilerle değil, mutlu eden insanlarla ertelemeden yaşayın.

            Saygılarımla.

            

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.