Yaşam boyu, garip davranış ve isteklerimiz vardır. Bazılarının akılcı bir izahı olsa da, bazı alışkanlıklarımız, mantıksız ve birilerine illallah dedirtecek boyuttadır. Örneğin, evde banyo yapan bir zati muhterem, neden banyo kapısına vurup! Gelen hangi babayiğitse? Ona “ şu sırtımı kesele” der. Sanki tek derdi sırtından çıkacak kirdir,  sonra insan isterse elini arkaya çevirerek bu sırt kirini temizleyebilir.

Biz bulunduğumuz coğrafyadan mı, eğitimsizlikten mi yoksa böyle gelmiş böyle gider kolay yol diye mi, bir acayip alışkanlıkları yaşar gideriz. Ayakkabılarımızı kapıda çıkarsak ta, pis paçalı pantolonla, ta başköşeye geçer otururuz.

Severiz, kör kütük aşık oluruz, sonra da o bizi sevmedi diye yol ortasında öldürürüz. Büyük şehirde, hala inatla kırmızı ışıkta geçmeyi, sağ yerine soldan yürüyüp; karşıdan gelenle çarpışmayı göze alırız.

Gece 22 den sonra yada gündüz 10 dan önce; samimi olmadığımız birinin telefonunu uzun uzun çaldırır, sonra da uyuyor muydunuz? Yoksa deriz. Karşınızdaki kadın ya da erkek fark etmez,  en kutsal varlık annesine en berbat küfrü eder, sonra da elini omzuna atıp, güle oynaya yürürüz.

Bu millet, taktı mı takar yani! Bir alışkanlıktan vaz geçmesi için, mutlaka kafasına içi toprak dolu karanfil saksısı düşmesi lazım.  Akp ye oy verme alışkanlığı sonucunda da, başına o toprak dökülüp mezara girecek, üzerine de karanfiller dökülecek, bu inatla oy vermek yüzünden…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.