Suriye’de birçok bölgede çıkan olayların çatışmaya dönüşmesi sonucu Esad’ın gitmesini isteyen gruplar tarafından isyan hareketleri ve ayaklanmalar başlatılmıştır.

            Türkiye, güney komşusunda başlayan kargaşada, bir zamanlar dost olduğu Esad’ ın karşısında yer alan “Muhalif Güçleri” desteklemek suretiyle sürece dahil oldu.

            Türkiye’nin Suriye konusunda izlediği dış politika; maalesef yakın tarihte izlemiş olduğu ve iç politikasını da etkileyen, çok büyük yanlışlarla dolu politikadır. Suriye konusunda izlediği politikada birçok stratejik hata yapmıştır. İsterseniz şimdi yapılan bu hatalara bir bakalım.

·         Türkiye komşuları arasında 877 km. ile en uzun sınıra sahip olduğu Suriye ile“sınır güvenliğini sağlayamamış” olmasıdır. Böylelikle birçok terör örgütüne ait teröristlerin sınırlarımızı farklı yöntemlerle ülkeye giriş ve çıkış olarak kullandıkları yadsınamaz bir gerçektir.

          Suriye’de halkın büyük bir bölümü tarafından desteklenen Esad gerçeği Türkiye tarafından gözardı edildi. Yapılacak bir seçimde Türkiye’nin desteklediği muhaliflerin seçimi kazanmalarının hayal olduğu, muhaliflere ve ABD’ye ayak uydurarak “siyasi çözümü desteklememesi” Suriye politikasını tam bir çıkmaza sürüklemiştir.
       Türkiye eğitim, teçhizat ve mühimmat (cephane) yardımı yapmak suretiyle “muhaliflere askeri destek sağlaması”, Suriye’nin içinde bulunduğukaos ortamını ve iç savaşı daha da ateşlemiştir. Bu da Türkiye’yi uluslararası platformda büyük bir çıkmaza sokmuştur.

          Ortadoğu’da yaşanan otorite boşluğundan faydalanarak türeyen birçok terör örgütü arasında yer alan “İŞİD tehlikesini fark edememesi” en büyük handikaptır. Bunun sonucundaİŞİD’in Suriye sınırının bir bölümünün hakimiyetini elinde tutması Türkiye için tehdit olsa da, Rusya’nın Suriye üzerindeki etkisinden dolayı bu örgüte karşı sınır ötesi harekat düzenleyememektedir.

          Ülke içi istihbarat faaliyetlerinde kullanılmak üzere kurulmuş olan MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı)’ nın Suriye politikası kapsamında yurtdışı istihbaratta kullanılmasıyla “MİT’in görevi dışı kullanılması” birçok istihbarat zafiyetini de beraberinde getirmiştir.

          Hiçbir analiz, araştırma ve hazırlık yapılmadan mülteci kabul etmek tam bir fiyasko ile sonuçlanmıştır. Mülteci sayısındaki artış, olumsuz yaşam şartları ve Avrupa’ya geçişte Türkiye’yi bir basamak olarak kullanmaları ve ölümler bir felakettir. Bu yüzden “Mülteci sorunu” Türkiye’nin imajını zedelemiştir.

          Türkiye’nin, Suriye yönetimi yani Esad’ın çok kısa sürede yönetimden el çektirileceğinin düşünülmesi bile “Suriye’deki sosyo-politik durumu anlayamaması” gerçeğinden yola çıkarak, öngörüsüz yaklaşımlardandolayı ülkenin dış politikada ne kadar zayıf olunduğunu göstermektedir.

          Türkiye “ABD’nin Ortadoğu’yu şekillendirmesi” çerçevesinde doğal olarak aynı politikayı izlemek ve desteklemek zorunda kalmıştır. Bu kapsamda ABD çıkarlarına ters düşmemek için PKK terör örgütünün Suriye kolu olan YPG nin Türkiye topraklarını kullanarak Kobani’ ye geçişine izin verilmiştir.

             İşte bu stratejik hatalardan dolayı Suriye planı tam bir fiyaskodur. Hala mülteciler sorunu başta olmak üzere sınır ihlalleri, sınırdan giriş çıkışlardaki zafiyet, Kilis’e düşen İŞİD füzeleri, yaşanan can kayıpları ve yaralanmalar ülke gündeminde sıcaklığını muhafaza etmektedir.

            “Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılacağız” sloganıyla çıkılan yolda; Rusya’nın Suriye’ye müdahalesiyle ne yazık ki tüm dengeler değişti. Suriye politikasında yapılan stratejik hatalar sonucu maalesef Emevi Camii’nde namaz kılınmadı ama yapılan hataların günahı Davutoğlu’nun ipinin çekilmesine kadar gitti.

Saygılarımla.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.