İnsanın severek yaptığı bir işi yapmak istemediği olur mu hiç? Olurmuş meğer. Yıllardır bir çok konuda yazıp çizen  biri olarak, elim klavyenin tuşlarına gitmiyor bir türlü. Her zaman büyük keyif aldığım bu  iş, bu günlerde işkence gibi geliyor bana.

Nedeni  malum; Manisa’nın Soma ilçesinde, bütün ülkeyi yasa  boğan bir maden  faciası yaşadık. Ocaklardan kilo kilo kömür çıkaran emek abidelerinin, aynı ocaklardan  birer birer cesetleri çıkarılıyor kaç gündür. Şüphe yok ki onlar, Peygamber efendimiz (S.A.V)’in müjdesine mazhar olup şehitlik mertebesine eriştiler. Emek şehitlerinin sayısını yazmak bir yana, düşünmek bile fazlasıyla ürpertici. Deprem, sel, yangın ve kazalarda ortaya  çıkan bu acı tablolar, hiçbirimizin yabancısı da değil. Bu zamana kadar olduğu gibi, şimdi de bu acı günleri, el birliği ve gönül zenginliğimizle aşacağız elbette. Bu tür acılar, ancak böyle aşılabilir çünkü...

Bunun emareleri de hemen kendini gösterdi. İktidar ve muhalefetiyle ülkeyi yönetenler, ilgili ve ilgisiziyle bütün yetkililer, amiri ve memuruyla bütün sorumlular, gecesini gündüzüne katan sağlık ve güvenlik görevlileri,  velhasıl bütün Türkiye bu acının etrafında kenetlendi. Yurt dışı seyehatler ertelendi. Bütün eğlence ve etkinlikler, 19 Mayıs kutlamaları kapsamındaki şenlikler hatta şiir programları bile iptal edildi. Bayraklar yarıya indirilerek ulusan yas ilan edildi. Bankalar, borç  silme veya erteleme yarışına girdiler. Televizyonlar 24 saat Soma’ya kilitlendi. Şehitlerimiz için ülkenin bütün camilerinde sela okutan ve  cenaze hizmetleri için Soma’ya 500 din görevlisi gönderen Diyanet İşleri Başkanlığı, facianın hemen ertesi gününde de, Soma Merkez Camiinde bir mevlüt tertip etti. Diyanet İşleri Başkanının da katıldığı ve bütün ülkeye  şehitlerimiz için dua ettirdiği anlamlı program, camidekileri ve ekran başındakileri gözyaşlarına boğdu. Sadece gözleri değil, yürekleri de ağlattı. 77 milyonun yüreği kömür ocağına döndü adeta...

Bu facianın herkese büyük bir ders olması gerektiği, gün gibi aşikardır. Faciada kaybettiklerimizi geri getirmenin, artık mümkün olmadığı ise en acı gerçek... Bizler için öncelikli görev, “onlara rahmeti ile mukabele etmesi için” Yüce Allah’a yalvarmak ve yaralılar için şifa dilenmek. Devletimiz için öncelikli görev ise bir gün bile beklemeden şehitlerimizin geride kalanları ile yaralılara sahip çıkılması, bütün imkanların seferber edilerek yaraların hızlı bir şekilde sarılması, hemen ardından da sorumluların  tespit edilerek yargı önüne çıkarılmasıdır.

Bu güne kadar ki tecrübelerimiz, yaraların sarılacağı konusunda hiçbir şüpheye yer vermiyor. Ötesi de  yargının işi. Başlatılan soruşturma süreci çok yönlü olarak sürdürülmeli ve kamuoyu vicdanında hiçbir soru işaretine  sebep olunmayacak şekilde sonuçlandırılmalı, sorumlular hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdırlar. Bizler için ise şu gerçek çok önemli; Acıyla imtihan edildiğimiz bu zor günlerde, provakasyon amaçlı küçük çaplı yalpalanmaları saymazsak, acılardan bile bölünen bir millet olmamak öyle sevindirici ki. Ve Dünyada acıların birleştirdiği tek  millet olmamız ise o kadar güzel ki... Keşke bu birlik ve beraberliğimiz her zaman daim olsa...

Bir Söz...  

En Bereketli Yağmur Alın Teridir...

Cenap Şaahabettin

Bir Şiir

Ağlamak bu sefer Soma'ya düştü
Dik geldi feleğin yazı turası
Ne oldu? Vicdanlar Komaya düştü
Her gün cehennemden sıcak burası
Elimiz yüzümüz kömür karası

Bilmesek ne çıkar nerede nasıl
Biliriz gelecek bize bu fasıl
Ekmek kavgasında böyledir usül
Evimizde yanar gönül çırası
Kazma kürek balta demir karası

Biz kefenimizi sıraya dizdik
Her gün Azrail'le Kolkola gezdik
Kozlu'da Çeltek'te ölen de bizdik
Bu kez Soma dedi kader kurası
Gökleri kapladı ömür karası

Samsunlu Şair Kenan Yavuzarslan

Özlenen-Beklenen

İş Kazalarında Dünya Üçüncülüğünden Kurtulmuş Bir Türkiye...


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.